ABD’den İsrail’e Hizbullah uyarısı: Demir Kubbe bu yükü taşıyamaz

 İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü savaşın sona ermesi için diplomatik çabaların devam ettiği bir dönemde İsrail ile Hizbullah arasında artan gerilimin yeni bir savaşın kapısını aralamasından korkuluyor. ABD’li yetkililer İsrail’e, ‘gerilimi tırmandırma’ mesajı verirken, Amerikan haber sitesi Foreign Policy’nin analizinde, olası bir İsrail-Hizbullah savaşında, İsrail’in hava savunma sistemlerinin Lübnan’dan fırlatılacak füzelerin miktarıyla başa çıkmakta zorlanabileceği belirtildi.

Hizbullah’ın İsrail’in meşhur hava savunma sistemi Demir Kubbe’yi hızla alt edebilecek ve ülkenin en büyük şehirlerini vurabilecek yaklaşık 130 bin füzeye sahip olduğunun vurgulandığı analizde İsrail’in Beyrut ve diğer büyük şehirlere saldırısı durumunda ise Lübnan için büyük yıkımın gerçekleşebileceği aktarıldı.

DEMİR KUBBE YETMEZ

Uluslararası ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’ne (CSIS) göre Hizbullah, İsrail için Hamas’tan çok daha zorlu bir düşman. Şii grubun son dönemde İran, Suriye ve Rusya’nın yardımlarıyla dünyadaki en ağır silahlı devlet dışı aktör haline geldiği düşünülüyor. Amerikalı yetkililer, İsrail’in savunma sistemi Demir Kubbe’nin Hizbullah’la kapsamlı bir savaşın yükünü kaldıramayabileceğinden endişeleniyor. CNN’e konuşan Beyaz Saray yetkilileri, bu durumun Tel Aviv yönetimiyle paylaşıldığını belirtti. İran destekli örgüt, 5 Haziran’da yaptığı açıklamada, İsrail’in kuzeyinde Ramot Naftali şehrinde Demir Kubbe’ye ait bir bataryanın vurulduğunu öne sürmüş ve buna dair bazı görüntüler yayınlamıştı.

BLINKEN’DAN UYARI

Lübnanlı Şii militan grup, İsrail’in üst düzey Hizbullah komutanı Taleb Abdallah’ı öldürmesinin ardından misilleme olarak geçen hafta İsrail’e şimdiye kadarki en büyük roket saldırısını başlatmasıyla gerilim tırmanırken, ABD ise İsrail’in Hizbullah ile yeni bir çatışmaya girmesini istemiyor. ABD Dışişleri Bakanlığı, Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in önceki gün bir toplantı esnasında İsrailli yetkililere Gazze’deki savaşın ortasında, Lübnan’da Hizbullah ile daha fazla gerilimden kaçınmalarını söylediğini açıkladı.

ÇOK KATMANLI SAVUNMA SİSTEMİ

İsrail’in kendi geliştirdiği Demir Kubbe’nin yanı sıra ülkede üç hava savunma sistemi daha bulunuyor. Demir Kubbe, kısa menzilli saldırılara karşı kullanılıyor. Orta ve uzun menzilli tehditlere karşı geliştirilen Davut Sapanı, atmosferin en üst katmanlarına kadar ulaşan Ok-2 ve atmosfer dışına çıkabilen Ok-3 ise hava savunma sisteminin diğer ayaklarını oluşturuyor.

HİZBULLAH’IN CEPHANESİNDE NELER VAR

Hizbullah’ın 2006 yılında İsrail ile yaptığı son savaşta, füze cephaneliğinin büyük bölümünü güdümsüz füzeler oluştururken bugün örgütün elinde çok daha sofistike bir cephanelik mevcut. Örgütün elinde 43 km menzile sahip İran yapımı Fecr-3’ün yanı sıra daha güçlü olduğu bilinen 75 km menzile sahip Fecr-5 füzeleri bulunuyor. Hizbullah, 160 km menzil ile 600 kg patlayıcı kapasitesine sahip Zilzal-1 ve bir üst modeli olarak kabul edilen 210 km menzil ve 600 kmlik benzer bir savaş kapasitesine sahip Zilzal-2 füzelerini de cephaneliğinde bulunduruyor. İsrailli makamlarca hazırlanan rapora göre Hizbullah’ın füze cephaneliği, küresel konumlama sistemine (GPS) sahip, 250 ila 300 km menzilli bir İran yapımı balistik füze Fetih-110’u da içeriyor. Bu füze aynı zamanda 500 kilograma kadar savaş başlığı taşıyabiliyor. Söz konusu menzil, füzenin Tel Aviv ve Tel Aviv’in ötesine ulaşabileceğini gösteriyor.

ERİVAN’DAN FİLİSTİN’İ TANIMA KARARI

Ermenistan hükümeti, Norveç, İspanya, İrlanda ve Slovenya hükümetlerinin ardından Filistin’i tanıma kararı alan son ülke oldu. Ermenistan Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada, Gazze’deki felaket boyutundaki insani durum, sivil altyapıya yönelik saldırılar, sivil nüfusa uygulanan şiddet ve sivillerin rehin alınması sorunlarına dikkat çekilerek, “Filistinlilerin ve İsraillilerin meşru hedeflerini gerçekleştirmelerini sağlamanın tek yolunun iki devletli çözüm planı” olduğu vurgulandı. Bakanlığın açıklamasında, “Yukarıda belirtilenlere dayanarak ve uluslararası hukuka, eşitlik ilkesine, egemenliğe ve halkların barış içinde bir arada yaşamasına bağlılığını yeniden teyit ederek, Ermenistan Cumhuriyeti, Filistin Devleti’ni tanımaktadır” denildi.

Birleşmiş Milletler’e (BM) üye devletlerin üçte ikisinden fazlasına denk gelen 140 civarında ülke tanıyor olsa da Batı dünyasının büyük güçlerinden hiçbiri Filistin’i tanımıyor. Ancak son dönemde bazı Avrupa ülkelerinin Filistin’i tanıması Fransa ve Almanya gibi Avrupa’nın öncü güçleri üzerindeki baskıyı arttırabileceği umuduyla “zafer” olarak nitelendiriliyor.